Uygulamada 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu m. 35 uyarınca yüksek lisans ve doktora eğitimi nedeniyle bir başka üniversiteye görevlendirilen araştırma görevlileri ile üniversiteler arasında yüklenme senetlerinin imzalandığı ve araştırma görevlilerinin bir başka üniversitede görevlendirildikleri süre boyunca mecburi hizmet yüklendiklerini görülmektedir. Araştırma görevlilerinin eğitim süreçlerini tamamlamalarının ardından çeşitli nedenlerle yüklenme senedi imzaladıkları üniversiteye dönmek istememeleri ya da bir süre çalıştıktan sonra üniversiteden ayrılmak istemeleri durumunda kendilerine yüklenme senetleri uyarınca borç bakiyesi çıkarıldığı görülmektedir. Ancak üniversitelerin bu uygulamalarına karşı dava açmak ve borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen bedelin iadesini talep etmek mevcut düzenleme uyarınca mümkün görünmektedir.
Anayasa m. 18 zorla çalıştırma yasağı ile birlikte angarya yasağı da getirmektedir. Buna göre; “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır”. Anayasa’nın 18. maddesinin gerekçesinde angarya yasağı; “kişinin emeğinin karşılığını almadan zorla çalıştırılması”; Anayasa Mahkemesinin çeşitli kararlarında da “bir maldan ya da bir kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma” şeklinde tanımlanmıştır (AYM, E.2011/150, K.2013/30, 14/2/2013; E.2006/21, K.2006/38, 13/3/2006). Buna göre angarya, zorla çalıştırmanın bedel ödenmeksizin yaptırılan şekli olarak kabul edilebilir. Anayasa’nın angarya yasağı gereği araştırma görevlilerinin görevlendirildiği üniversitelerde görev süresi boyunca çalışmasının karşılığı olarak aldığı maaşların, üniversitelerce geri istenmesi, araştırma görevlilerinin görev yaptığı süre boyunca hiç maaş almadan çalışması anlamına geleceğinden, angarya yasağı kapsamında değerlendirilmelidir. Nitekim Yargıtay yakın tarihli kararlarında, mecburi hizmet yükümlülüğü bulunanların imzaladıkları senetler dolayısıyla mecburi hizmet yükümlülükleri bulunan üniversitelerin maaş ödemesini geri istemelerini angarya yasağına aykırı bularak, maaş ödemelerinin geri istenemeyeceğine hükmetmiştir.
Yargıtay bir kararında; “Davacı, 31.08.2010 tarihinde Öğretim Elemanı Yetiştirme Projesi kapsamında Araştırma Görevlisi olarak … Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümüne aslen buna müteakip 2547 Sayılı Yükseköğretim Yasa’nın 35. maddesi uyarınca “doktora eğitimini” tamamlayabilmek için 18.03.2011 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı’na naklen atandığını, naklen atanırken yüklenme senedi imzaladığını, yüklenme senedinde doktora eğitimini tamamladıktan sonra döneceğini, doktora eğitimi süresi kadar Namık Kemal Üniversitesinde mecburi hizmette bulunacağını, bulunmadığı takdirde kendisi için kadrosunda kayıtlı olduğu Namık Kemal Üniversitesinin yapacağı tüm masraf ve ödemeleri %50 fazlası ve yasal faizi ile birlikte nakten ve defaten ödeyeceğini taahhüt ettiğini, Namık Kemal Üniversitesinden 12.08.2011 tarihinde istifa ettiğini, davalının “Kamu Personeline Mahsus Yüklenme Senedi ve Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi”ne binaen 10.984,82 TL’nin talep edildiğini ve bu bedeli ödediğini belirterek 10.984,82 TL’nin iadesine, ödemelerin yapıldığı 06.09.2011 tarihinden itibaren işletilmek üzere yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir … Anayasa Mahkemesi kararlarında; kişinin emeğinin karşılığını almadan zorla çalıştırılması, bir maldan ya da kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma şeklinde tanımlanmıştır. (bkz. AYM, E; E:2011/150, K:2013/30, KT:14.02.2013) Araştırma görevlileri 2547 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre yapılan görevlendirme kapsamında çalışırken her ne kadar maaş almakta iseler de; yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken, taahhüdün ihlali halinde maaşların geri verilmesi halinde araştırma görevlisi ücret ödenmeksizin çalışmış olma durumunda olacağından senet maddesinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin bu yönüyle de angarya yasağının ihlali olduğu kabul edilmelidir. Tüm bu nedenlerle yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde araştırma görevlisi kadrosunda bulunmanın ve çalışmanın karşılığı olan maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğu kabul edilerek davacının istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir…” gerekçesiyle, çalışmanın karşılığı olarak alınan maaşların, mecburi hizmet yükümlülüğü gerekçe gösterilerek geri istenilemeyeceğine karar vermiştir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2020/4022 E., 2021/599 K., 28/01/2021 T.).
Yargıtay uygulamaları gereği, mecburi hizmet yükümlülüğü nedeniyle üniversitelere borçlu olan araştırma görevlilerinin senet imzaladıkları üniversiteye borçlu olmadığına ilişkin bir dava açması ve aynı davada yapılan ödemelerin istirdadına karar verilmesini talep etmesi mümkündür. Bu davalar menfi tespit ve istirdat davası olarak adlandırılmakta olup görevli mahkemeler asliye hukuk mahkemeleridir. Menfi tespit ve istirdat davalarının nitelikleri gereği usulüne uygun hazırlanmış dava dilekçesi ve dava sürecinin takibi önem arz etmektedir.