28 Nisan 2024 İlker Urlu 0 Yorumlar

Evde içki yapımı, son dönemlerde gerek ekonomik koşullar gereği gerekse de kimi tüketicilerin butik içki yapımına duydukları ilgi nedeniyle giderek yaygınlaşmaktadır. Özellikle şarap gibi fermente içkilerin üzümün  yaygın olduğu bölgelerde geleneksel olarak da yapıldığı bilinmektedir. Ancak bu durumun kötüye kullanılmasının önüne geçmek ve toplum sağlığını korumak amacıyla çeşitli yasal düzenlemeler yapılmış ve evde içki üretimine dair çeşitli kısıtlamalar getirilmiştir. Bu yasal düzenlemelerin bilinmesi evde içki yapmak isteyen kimselerin cezai yaptırımla karşı karşıya kalmamaları açısından önem arz etmektedir.

Evde içki yapımını düzenleyen 4733 sayılı  Tütün, Tütün Mamulleri Ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun m. 8/1; “Ticari amaç olmaksızın, kendi ürettiği ürünleri kullanarak şahsi tüketimi için elli kilogramı aşmayan sarmalık kıyılmış tütün elde eden veya üçyüzelli litreyi aşmayan fermente alkollü içki imal edenler haricinde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından tesis kurma ve faaliyet izni almadan; tütün işleyenler veya tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, sigara filtresi, etil alkol, metanol ya da alkollü içki üretmek üzere fabrika, tesis veya imalathane kuran ve işletenler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına aykırı hareket edenler ile tesislerinde izin verilen kategori dışında faaliyette bulunanlara da aynı ceza verilir” hükmü gereği evde 350 litre fermente içki imali yasal kabul edilmektedir. Buna göre evde 350 litrenin üstünde fermente içki yapımı bu kanun hükümlerine göre cezalandırılabilecektir. Burada üzerinde durulması gereken husus 350 litrelik yasal sınırın şarap ve bira gibi fermente içkiler yönünden geçerli olduğu hususudur. Kanun rakı gibi damıtma içkiler yönünden yasal bir serbestlik tanımamıştır. Ancak Yargıtay içtihatlarında, ticari amaç taşımayan ve kişisel kullanım miktarı sınırında kalan damıtma içkiler yönünden de beraat kararı verildiği görülmektedir.  Kanuni düzenlemede yalnızca fermente içkiler yönünden 350 litrelik yasal sınıra yer verildiğini hatırlatmak gerekir.

Bu alanı düzenleyen bir başka Kanun ise 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’dur. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun amacı; “kaçakçılık fiilleri ve yaptırımları ile kaçakçılığı önleme, izleme, araştırma usûl ve esaslarını belirlemektir”. Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında çıkarılan Kaçakçılık Kanunu, temelde eşyaların gümrük işlemine tabi tutulmadan ithalat ve ihracatını yasaklayarak cezai yaptırıma tabi tutmaktadır. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu m. 3/18; “Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ya da taklit veya yanıltıcı bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri taşıyan tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri;

  1. a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden,
  2. b) Satışa arz eden veya satan,
  3. c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan,

kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, tütün mamullerinin, makaron, yaprak sigara kâğıdı, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur” hükmü ile alkollü içkilerin ticari amaçla üretilmesini ve satışını yasaklayarak cezai yaptırım getirmektedir. Yargıtay uygulamalarında belirli miktar üzerindeki içkilerin ticari amaca gösterdiği, ancak düşük miktarlardaki alkolün kişisel kullanım sınırında kabul edildiği görülmektedir.

Suça İlişkin Yargıtay Kararları

Yargıtay verdiği bir kararında; “…Olay günü hakkında beraat kararı verilen ve temyiz incelemesine gelmeyen sanık F.. F..’a ait narenciye bahçesinde yapılan aramada, 30 litre işlenmiş boğma rakı ve 2500 litre mayalanmış üzüm posası ele geçirildiği, sanık N.. F..’ın aşamalarda boğma rakıyı kullanmak için imal ettiğini, mayalanmış üzüm posasından ise sirke yapacağını beyan ettiği, dosya kapsamı itibariyle 4733 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi doğrultusunda alkollü içki üretmek üzere fabrika, tesis veya imalathane kurulduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı gibi, aynı Yasanın 8/4.maddesi kapsamında el konulan eşyanın ticari miktar ve mahiyette olmadığı anlaşıldığından, sanık N.. F..’ın beraati yerine yazılı şeklide mahkumiyete karar verilmesi…” gerekçesiyle ticari amaçla üretilmeyen alkol nedeniyle verilen mahkumiyet kararını kanuna aykırı bulmuştur (Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 26/11/2015T., 2014/23415 E.,  2015/22746 K.).

Yargıtay verdiği bir başka kararında da; “…sanığın ikametinde ve eklentilerinde yapılan aramada ele geçen 8 adet varilde 1300 litre mayalanmaya bırakılmış üzüm posasına ilişkin dosya içerisinde yer alan ayrıntılı olay yeri fotoğrafları da dikkate alındığında, sanığın ikametinin eklentisindeki basit düzeneğin “imalathane” kurmak için gereken yeterlilikte olmadığı, yine dosya içerisinde yer alan Ziraat Mühendisi tarafından 04.04.2008 düzenlenme tarihli raporda da ele geçen eşyanın mayalanmaya bırakılmış üzüm şırası olduğunun ve içime hazır herhangi bir eşyanın tespit edilemediğinin belirtildiği bu haliyle sanığın eyleminin hazırlık aşamasında kaldığı ve 4733 sayılı Yasanın ihlali mahiyetinde olmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde hüküm tesisi…” gerekçesiyle beraat kararı vermiştir  (Yargıtay 7. Ceza Dairesi,  27.11.2017T.,  2015/19477 E.,  2017/9818 K.).

Yargıtay verdiği bir kararında; “Olay tarihinde sanığa ait ikametin çatı katında kaçak rakı imalatı yapıldığı, giriş katında ise kaçak içki satışı yapıldığına dair ihbar üzerine yapılan aramada sanığa ait ikametin çatı katında bidonlarda 20 litre boğma rakı, 560 litre ise mayalanmış üzüm su karışımı ile rakı damıtımında kullanılan sac fıçı ele geçirildiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında, boğma rakıyı içmek için yaptığını, ele geçen fermante sıvıyı ise sirke yapmak için bulundurduğunu, suçlamayı kabul etmediğini belirttiği olayda; olayın oluş şekli, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, eylemin 4733 sayılı Yasanın 8/1. maddesinde düzenlenen “alkollü içki üretmek üzere fabrika, tesis veya imalathane kurmak” suçu için gereken yeterlilikte olmadığı, sanığın üretimini yaptığı rakıyı kendi şahsi kullanımı dışında ticari maksatla bulundurduğuna dair savunmasının aksini gösterir mahkumiyetine yeterli delil de bulunmaması nedeniyle eylemin 6545 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında da değerlendirilemeyeceği gözetilmeksizin atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi…” gerekçesiyle ticari amaç olmaksızın içki yapımının ne 5607 sayılı Kanun kapsamında, ne de 4733 sayılı Kanun kapsamında suç olarak nitelenmesinin mümkün olmadığına hükmetmiştir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 09/02/2021T., 2018/4423 E.,  2021/1708 K.).

Evde içki yapımından kaynaklanan soruşturma ve davalarda, suç konusu eyleme bağlı olarak hükmedilecek ceza miktarlarının az olmaması nedeniyle ilgili mevzuatı ve Yargıtay uygulamaları doğrultusunda savunma hazırlamak önem arz etmektedir.

Yorum ekle:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir