25 Mart 2024 İlker Urlu 0 Yorumlar

1.Politika Kurulları

10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin dördüncü kısmının birinci bölümünde Cumhurbaşkanlığı Politika Kurullarına yer verilmiştir. 22.maddede politika kurullarının genel görev ve yetkiler tanımlanarak devamı maddelerinde politika kurullarına ve görevlerine yer verilmiştir.

Politika kurulları; Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu, Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu, Ekonomi Politikaları Kurulu, Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu, Hukuk Politikaları Kurulu, Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu,  Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, Sosyal Politikalar Kurulu, Yerel Yönetim Politikaları Kurulundan oluşmaktadır.

Politika kurullarının genel görev ve yetkilerinin düzenleyen m.22’ye göre;

“(1) Kurulların genel görev ve yetkileri şunlardır:

a) Cumhurbaşkanınca alınacak kararlar ve oluşturulacak politikalarla ilgili öneriler geliştirmek.

b) Geliştirilen politika ve strateji önerilerinden Cumhurbaşkanınca uygun görülenler hakkında gerekli çalışmaları yapmak.

c) Küresel rekabetin getirdiği ani değişimlere karşı strateji ve politika önerileri geliştirmek,

ç) Görev alanlarına giren konularda kamu kurum ve kuruluşlarına görüş vermek.

d) Görev alanlarına giren konularda Bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar, sivil toplum ve sektör temsilcileri, alanında uzman kişiler ve ilgili diğer ilgililerin görüşünü alarak uygulanan politikaları ve gelişmeleri izlemek, yapılan çalışmalarla ilgili Cumhurbaşkanına rapor sunmak.

e) Cumhurbaşkanı programına uygunluk açısından, bakanlıklar ile kurum ve kuruluşların uygulamalarını izlemek ve Cumhurbaşkanına rapor sunmak.

f) Bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar, sivil toplum ve sektör temsilcileri, alanında uzman kişiler ve ilgili diğer ilgililerin davet edilmesi suretiyle genişletilmiş kurul toplantıları yapmak.

g) Görev alanlarına giren konularda talep, ihtiyaç ve etki analizi yapmak ve/veya yaptırtmak.

ğ) Cumhurbaşkanınca verilen diğer görevleri yapmak.” şeklinde politika kurullarının görev ve yetkileri tanımlanmıştır.

1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 33.maddesinde ise Kurulların çalışma usul ve esasları düzenlenmiştir. Buna göre;

“(1) Kurullar, alanlarında doğrudan Cumhurbaşkanı ile çalışır ve Cumhurbaşkanının talimatlarını yerine getirir.

(2) Kurullar, görev alanına giren konularda bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar ile yakın işbirliği içinde bulunur.

(3) Kurullar, kendi görev alanlarıyla ilgili olarak her türlü bilgi ve belgeyi ilgili bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarından talep edebilir. Söz konusu talepler kurum ve kuruluşlarca öncelikle değerlendirilir.

(4) Kurulların görev alanlarıyla ilgili toplantı ve çalışmalara; bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum ile özel sektör temsilcileri, akademisyenler ve yerli veya yabancı uzmanlar davet edilebilir.

(5) Kurullar, görev alanlarına giren konularla ilgili olarak çalışma grupları oluşturabilir.

(6) Birden fazla kurulun görev alanına giren hususlar genişletilmiş kurul toplantılarında ilgili kurullar tarafından müştereken çalışılır ve görüşler müştereken oluşturulur.” denilerek kurulların çalışma usul ve esaslarına yer verilmiştir. Kurulların alanlarına giren konularla ilgili bakanlıklar ile işbirliği içerisinde olacağı, kurulların görev alanları ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi bakanlıklardan talep edebileceği ve bu taleplerin ilgili bakanlıkça öncelikli olarak değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır.

Kararnamenin 34.maddesi ile kurullarda yeteri kadar personelin istihdam edileceği düzenlenmiştir. 35.maddede ise kurullarla ilgili mali hususlar düzenlenmiştir. 36.maddede, kurulların erekli olan tüm bilgileri bütün kamu kurum ve kuruluşlarından isteyebilecekleri kamu kurum ve kuruluşlarının bu talepleri karşıla yükümlülüğünün bulunduğu hüküm altına alınmıştır.

2. Bakanlıklar

2017 Anayasa değişikliği ile bakanlıklar yönünden de önemli değişiklikler yaşanmıştır. Bu değişikliklerden en önemlisi bakanların siyasi temsiliyetlerinin yeni sistemde bulunmamasıdır. Anayasa değişikliği ile birlikte Bakanlar Kurulu ve Başbakan yeni sistemde yer almamıştır. Bu nedenle Bakanların siyasi temsilleri artık bulunmamaktadır. Bakan, görev yaptığı kurumun en üst idari amiri durumuna gelmiş ve eski sistemde yer alan atama usulü de farklılaşmıştır.

Değişiklik öncesi dönemde yürütme erkinin kullanılmasında bakanlar ve başbakan arasındaki ilişki belirleyici olduğundan bakan, yürütme erkinin önemli bir parçası konumundaydı. Ancak yeni sistem ile birlikte bakanların yürütme erkinin kullanılması yönünden bir fonksiyonları bulunmamaktadır. Yürütme erkinin kullanılması bütünüyle Cumhurbaşkanına bırakılmıştır.

1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Bakanlıklara yer verildiği ve Bakanlıkların görev ve yetkilerinin düzenlendiği görülmektedir. Bakanlıkların görev ve yetkilerinin bir kısmının sistem değişikliği öncesinin devamı şeklinde olduğu görülmekle birlikte bakanların önceki sistemde sahip olduğu yetkiler kalmamıştır. Yeni sistemde yürütme yetkisi tamamen Cumhurbaşkanında toplanmıştır. Bakanın hiyerarşik yetkileri, harcama yetkisi ve idari vesayet yetkisi devam etmekle birlikte eski sistemde olduğu biçimiyle yürütmenin parçası olması ve bu anlamda yürütme yetkisi bulunmamaktadır.

Değişikli sonrası bakanlıklarda kalan yetkilerden birisi de yönetmelik çıkarma yetkisidir. Anayasa m. 124/1; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler” hükmü ile bakanlıklara kendi görev alanları ile ilgili olmak üzere ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere yönetmelik çıkarma yetkisinin korunduğu görülmektedir. Bu durumda bakanlıkların düzenleyici işlem yapma yetkisinin devam ettiğini ifade etmek mümkündür.

Anayasa m. 106/4; “Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer” hükmü ile bakanların Cumhurbaşkanı tarafından atanacağını düzenlemiştir. Yine bu fıkrada bakanların milletvekilleri arasından seçilmeleri halinde milletvekilliklerinin düşeceği düzenlenmiştir.

Bakanlıklar, Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içinde onun bir parçası olarak düzenlenmiştir. 1 sayılı CBK’nın tüm bakanlıkları ve Cumhurbaşkanlığını ilgilendiren hükümlerin yer aldığı on altıncı kısmının on yedinci bölümünde “Ortak Hükümler” yer almaktadır. Bu bölümde yer alan, “Bakanlıkların temel kuruluşları ve hiyerarşik kademeler” başlıklı 509 uncu maddesinde, “Bakanlıklar, merkez teşkilatı ile ihtiyaca göre kurulan taşra ve yurtdışı teşkilatından ve bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlardan meydana gelir.” düzenlemesiyle bakanlıkların merkez, taşra, yurtdışı teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlardan oluşacağı hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında, “Bakanlık merkez, taşra teşkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluşların hiyerarşik kademeleri; hizmetin özelliklerinden kaynaklanan farklılıklar dikkate alınmak kaydıyla aşağıdaki şekilde düzenlenir. a) Bakanlık merkez teşkilatında:1) Bakan Yardımcılığı, 2) Bakan Yardımcılığına bağlı Genel Müdürlük, Kurul Başkanlığı veya Daire Başkanlığı, 3) Genel Müdürlük veya Kurul Başkanlığına bağlı Daire Başkanlığı” düzenlemesiyle bakanlıkların merkez teşkilatı yapılanması ortaya konulmuştur. Ancak önceki dönemde var olan merkez teşkilatı yapılanmasına yeni sistemde yer verilmemiştir. Bakanlıklarda, merkez teşkilatında yapılan ana hizmet, danışma ve denetim birimleri ile yardımcı birimler ayrımı kaldırılmış ve bakanlıkların merkez teşkilatındaki birimler “hizmet birimleri” adı altında örgütlenmiştir.

Bu düzenlemelerden bakanlıkların politika oluşturma sürecindeki rollerinin ikincil olduğu, esas görevlerinin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen politikaları uygulamakla sınırlı tutulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bakanlıklar ile politika kurulları arasında politika üretme görevinin esas olarak politika kuruluna verildiği, bakanlıkların esas görevlerinin uygulama olduğu ve politika yapma süreçlerindeki rollerinin ikincil olmasının yerinde bir düzenleme olup olmadığının da ayrıca tartışılması gerekmektedir. Bakanlıklar, politikaların uygulanması ile ilgili sorun alanlarını bizzat görüp deneyimlemelerine rağmen, politika üretme aşamasında ikincil bir role sahiptirler. Politika kurulları, bizzat uygulama alanı içerisinde yer almamalarına rağmen Cumhurbaşkanının yürütme/hükümet etme yetkisi ile hareket etmektedirler. Bakanlıklar ve politika kurulları arasında Cumhurbaşkanının politika belirleme süreçleri ile ilgili olarak bir uyuşmazlık yaşandığında bu uyuşmazlığın Cumhurbaşkanı tarafından çözümlenmesi ve koordinasyonun sağlanması gerekmektedir.

Yorum ekle:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir