23 Temmuz 2024 İlker Urlu 0 Yorumlar

Kamuoyunda “sokak hayvanları yasası” olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi[1], TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülmeye devam ediyor. Peki kanun teklifinin içeriğinde neler var?

Öncelikle sahipsiz hayvan kavramının yürürlükteki Hayvanları Koruma Kanununda nasıl tanımlandığına bakalım. Buna göre;

“Sahipsiz hayvan: Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları” şeklinde tanımlanmaktadır.

Kanun teklifi ile sahipsiz hayvan; “Sahipli hayvanlar dışında kalan evcil hayvanları” şeklinde genişletilerek tanımlanmıştır.

Yürürlükteki Kanuna göre evcil hayvan; “İnsan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvanları” ifade etmektedir. Yani sokak hayvanları yalnızca sokak köpeklerinden ibaret olmayıp sokakta yaşayan diğer evcil hayvanları da içermektedir.

Kanun teklifinin genel gerekçesinde sahipsiz hayvanların ve özellikle başıboş köpeklerin artan popülasyonları nedeniyle büyük bir sorun haline geldiği yönünde bir değerlendirmeye yer verildiği görülüyor. Ancak bu değerlendirmede bilimsel bir veriye dayanılmadığı gibi mevcut Hayvanları Koruma Kanunu’nun niçin yetersiz kaldığı açıklanmamış. Aksine teklifin gerekçesinde yerel yönetimlerin gerekli önlemleri almadığı açıkça ifade edilmiş. Teklifin gerekçesinde şu ifadelere yer veriliyor:

“Mevcut Kanun ile hayvanların toplanması ve rehabilitasyonuna ilişkin sorumluluk belediyelere verilmiş ancak gerekli denetim mekanizmaları tesis edilemediğinden, ilgili kuruluşlar üzerine düşeni tam anlamıyla yerine getirememiş ya da mevzuatın dar yorumlanması sebebiyle çözüme katkı sunmak istedikleri halde mevzuatla kendilerine çizilen sınırları geçemediklerinden popülasyon her geçen gün katlanarak artmaya devam etmiştir”

Peki, bu durumda, neden yerel yönetimlerin sorumluluğuna yönelmek yerine sokak hayvanlarının öldürülmesini kolaylaştıracak bir düzenlemenin yapıldığı sorusuna gerekçe içerisinde yeterli bir cevap bulmak mümkün değil. Sokak hayvanları konusunda yıllardır üzerine düşen görevi yerine getirmeyen belediyelere, hayvanları öldürme yetkisi vermenin isabetli bir tercih olmadığı açık.

Kanunun teklifinin gerekçesinde; düzenlemenin sokak hayvanları arasında kuduz vakaları, trafik kazaları ve kontrol edilemez popülasyon artışından bahsedilmişse de, Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan hukuki değerlendirmede bu rakamların örneğin Sağlık Bakanlığı verileri ile örtüşemediği ifade edilmekte[2].

Kanun teklifinin gerekçesinde Avrupa’da 18 ve 19. yüzyılda hayvanların sistematik bir biçimde öldürüldüğü ifadelerine yer verildiğini görmekteyiz. Bu tür uygulamaların, aradan geçen 3 asır sonra ülkemizde bir çözüm olarak görülmesi ve önerilmesi kabul edilemez. Gelişen teknolojik imkanlarla bütün hayvanları aşılamak ve kısırlaştırmak mümkünken, çağdışı uygulamaların gerekçe olarak sunulması çok acı.

17 maddeden oluşan kanun teklifinin, 5. maddesi;

“Sahipsiz hayvan popülasyonunun; kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına veya hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde ilgili yerel yönetim tarafından sahipsiz hayvanlara ötanazi yapılabilir” ile sokak hayvanların öldürülmesinin önü açılmakta.

Madde bendinde yer alan “kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturan” ifadesi oldukça soyut ve belirsiz. Havlayan bir sokak köpeği, kamu güvenliği bakımından tehlike gerekçesiyle belediyeler tarafından öldürülebilir. Uzun yıllardır sokak hayvanları konusunda gerekli önlemleri almayan belediyelerin bu maddeye dayanarak sokak hayvanlarını itlaf etmesi işten bile değil. Bu maddenin soyut ve belirsiz niteliği gereği Anayasa Mahkemesi tarafından iptali gündeme gelecektir. Ancak yasa metninin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle uygulanma imkanının bulunması sokak hayvanları yönünden geri döndürülemez uygulamalara sebebiyet verecektir.

Kanun teklifi ile Hayvan Koruma Kanunu’nun 18.maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükteki Kanun metninde Hayvan koruma görevlisi; “Özellikle kedi ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında, bulundukları bölge ve mahallerde yaşamaları sorumluluğunu üstlenen gönüllü kişilere yerel hayvan koruma görevlisi adı verilir” şeklinde tanımlanmıştır.

Yürürlükteki Kanun’da; “Yerel hayvan koruma görevlileri; bölge ve mahallerindeki, öncelikle köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, aşılı hayvanların markalanması ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmelerinin yapılması için yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetleri yerel yönetimler ile eşgüdümlü olarak yaparlar” şeklinde yer alan hüküm ile sivil toplumun parçası olan kimseler ile sokak hayvanları ve yerel yönetimler arasında bağ kurulması amaçlanmıştır.

Bu maddenin Kanun’dan çıkarılması ile gönüllü hayvan severlerin sokak hayvanlara bakma imkanı kalmayacak ve sokakların “hayvansızlaştırılması” süreci hızlanacaktır. Halbuki tam aksi yönde bir düzenleme ile, hayvansever gönüllüler ile belediyeler arasındaki koordinasyon güçlendirilerek sokak hayvanlarının aşılanması, kısırlaştırılması ve bakımı süreçleri kolaylaştırılabilirdi.

Bizlerin gündelik ve toplumsal yaşamımızda sokak hayvanları önemli bir yer tutar. Bu yasa teklifi ile yerel yönetimlerin sorumluluklarını yerine getirmemesinin bedeli sokak hayvanlarına ödetilmek istenmekte. Çok az sayıda olumsuz olay nedeniyle bütün sokak hayvanlarının öldürülmesi riskiyle karşı karşıya kalmaları, toplumsal vicdanda derin yaralar açacağı gibi hukuken de kabul edilemez. Bu yasa teklifi, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere de aykırılık teşkil etmektedir.

[1]https://cdn.tbmm.gov.tr/KKBSPublicFile/D28/Y2/T2/WebOnergeMetni/df2c98ac-4cb1-4003-9c07-935b00f06b0e.pdf

[2]https://www.barobirlik.org.tr/Haberler/hayvanlari-koruma-kanununda-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun-teklifine-iliskin-hukuki-degerlendirme-84921

 

Yorum ekle:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir